Friedrich Nietzsche Neden Bu Kadar Seviliyor?

Aslinda yanlis bir soru bu. Yani Friedrich Nietzsche’nin çok da sevildigini soylemek dogru olmayabilir. On dokuzuncu yuzyilin bu unlu filozofunu seven de çok ondan nefret eden de çok çunku ipe sapa gelmeyen bazi kitaplar yazmis ve ortaligi karistirmis. Ancak bu sizin Nietzsche kitaplarini okumamaniz gerektigi anlamina gelmiyor. Eger arastirmayi seviyorsaniz ve felsefi dusuncenin gelisimini anlamak ilginizi çekiyorsa buyurun okuyun. Ama aklinizda sunu bulundurmaniz gerekli. Bu adam yani Nietzsche hafif kaçik bir tipmis. Yani bu yazarin kitaplarini incelerken biraz dikkatli olmaniz ve yazdigi herseyi kayitsiz sartsiz kabul edeceksiniz diye birseyin olmadigini aklinizda bulundurmaniz iyi olabilir. Unutmayin ki Nietzsche’nin eserlerini okuyan birçok kisinin tipki onun gibi kafayi yedigine dair dedikodular etrafta dolasiyor. Peki Nietzsche kitaplarinda neden soz etmis diye bir baktigimizda ilk olarak din konusunda birseyler yazdigini goruyoruz. Nietzsche genellikle din aleyhtari bir filozof olarak gorulur ve modernist dusunceyi insa edenlerden birisi olarak kabul edilir.

Onu neden herkes bu kadar ciddiye alip bir ikon haline ve dahasi bir felsefe ikonu haline getirip butun bir yuzyilin dusunce dunyasini onun iki uç kitabi uzerine bina etmisler anlamak mumkun degil. Sonuçta herkes biliyor ki Nietzsche sonunda delirmistir ve delirmis birinin yazdiklarini okursaniz belki psikoloji ve psikiyatri konusunda bilginiz artar ama baska ise yarar bir sey ogrenemezsiniz.

Nietzsche’nin hayatina da biraz goz atmayi oneriyorum size. Yani galiba ogretmenlik yapmisti. Pardon ogretmen degildi o. Universitede akademisyendi. Arastirmalar yapiyordu hem de dilbilimi uzerine. Ama sonunda aklini kaçirdigi için bu isi birakarak dag basinda bir yere çekildi ve insanligi derinden etkileyecek mesajini içeren kitaplarini kaleme almaya basladi. Bu kitaplari o oldukten sonra milyonlarca insan okudu ama bu kitaplarin anlattigi seyler artik eskidi. Nietzsche bir tur ustun insandan yani ubermensche’den soz ediyordu. insanlari aydinlatarak bu yeni insani yaratacagina inaniyordu. Eger Nietzsche sözleri incelenirse bu durum açik seçik gorulur. Bazilari onu sonradan Almanya’da tureyen irkçi ideolojinin babasi sayiyor ama aslinda çok da bir alakasi oldugunu soyleyemeyiz. O kendi halinde kitaplar yazan bir filozoftu ve sonunda oldu. Filozoflari hem çok ciddi almak gerekir hem de hiç ciddi almamak. Aslinda bu yazdigim da ozlu soz gibi bir sey oldu. Bu sozu de

• zlü sözler

arasina ekleyebilirim belki. Peki bunu soyleyen kim, diye sorarsaniz kisaca ben diyecegim. Evet, Nietzsche’nin vecizleri varsa benim de var: Filozoflari hem çok ciddi alin hem de hiç ciddi almayin.

Lezzetten ödün vermeden ve hesabımızı bilerek dengeli beslenme, sağlıklı yaşama, hasta olup da iyileşme planları yapmak yerine sağlıklı kalıp yaşam planları yapmak ilkelerimiz. Bunun için yazılarımıza burada da yer vereceğiz. Faydalı olmak dileğiyle.